Ansiklopedizm Ne Demek? Bir İzmirli’nin Gözünden
Günlük Hayatta Ansiklopedizm
İzmir’de yaşamak demek, her an bir şeyin tam ortasında kaybolmak demek. Kahvede otururken, arkadaşlarımın “Ooo, sen şimdi ansiklopedizmle ilgili bir şeyler yazıyorsun, ha?” dediğini duyduğumda, içimden “Ayy, bu kelimeyi neden şimdi duydum?” diye geçirdim. Ama işte, bu tip anlarda insan kendi kafasında ansiklopedik bilgi arayışına giriyor.
Peki, siz hiç “ansiklopedizm” kelimesinin ne anlama geldiğini düşündünüz mü? Düşünsenize, bir sabah uyandınız, kahve içiyorsunuz, Facebook’ta geziniyorsunuz… Bir arkadaşınız “Ansiklopedizm nedir?” diye soruyor. Hani böyle bir anı hayal edin. Hangi cevabı veririz?
Ben: “Ansiklopedizm… Hımm… Her şeyin bilgisini ezbere bilen insan modu galiba?”
Ama, tabii ki… Ben bunu hemen gerçek bir araştırmaya döküyorum, çünkü “yeni kelime öğrendim, doğru kullanmak gerek” moduna giriyorum.
Ansiklopedizm: Ne, Nasıl, Neden?
Kelimeyi ilk duyduğumda, açıkçası bu kadar derin bir anlam taşıdığını düşünmedim. İnsanın aklına direkt olarak “Vah, her şeyi bilmek lazım!” gibi bir şey geliyor, değil mi? Yani, Wikipedia’da okuduğumuz her şeyin arkasındaki çılgın insan gibi… Bu kelime, aslında bir dünya görüşünü anlatan bir kavram. Öyle bir anlamı var ki, insan ansiklopedizm konusunda derinlere inmek istiyor.
İç sesim: “Bunu yazarken ne kadar ciddi ve derin olmalıyım? Şu an espri mi yapmalı, bilgi mi vermeliyim? Yani, kafa karışıklığı…”
Ben: “Yapma, rahat ol. Bunu derinlemesine keşfetmek zorunda değilsin, mizahi bir şekilde anlat. Hem zaten İzmirli olmak, espri yapmak hakkımızdır.”
O zaman, şöyle açıklayayım:
Ansiklopedizm, her konuda, her detayda bilgi sahibi olma isteği ve bununla birlikte, insanın bu bilgileri kendine saklayıp etrafına göstermek için sürekli her fırsatta kullanma halidir. Yani, basitçe anlatmak gerekirse, “Bütün her şeyi bilen insan”, işte tam da bu! Hani, otobüste bile “Ben sana şunu anlatayım, bak bunları bile bilmiyorsun!” diyerek sohbete giren biri var ya, işte o kişi ansiklopedizmdir.
Günlük Hayatta Ansiklopedizm
Gelin, biraz gündelik hayatımıza bakalım. Mesela, geçen gün arkadaş grubumla sahilde yürüyordum. “Oğlum, bu hafta final haftası, hem de ansiklopedik bilgi mi lazım?” dedim. Herkes bir anda bana bakmaya başladı. Bir yandan da onlara başımda dönen karmaşık düşünceleri anlatmaya başladım:
Ben: “Bakın, ansiklopedizm demek sadece bilgi sahibi olmak değil, aynı zamanda bilgiyi sürekli ve her yerde sergilemek demek.”
Arkadaşım: “Ha, yani başkalarına hava atmak diyorsun, öyle mi?”
Ben: “Aynen, o da var ama bir de bu işin öğrenme boyutu var, değil mi? Yani ben şimdi ansiklopedik bilgiyle ilgili bilgiyi paylaşıyor muyum, tartışabiliriz ama…”
Tabii ki, sonrasında bir şekilde konuyu değiştirmek zorunda kaldım, çünkü ben böyle konuşunca, herkes gözlerini devirdi ve “Aa, yeter artık, kafayı yemek üzere misin?” bakışlarıyla karşılaştım. Ama, gerçekten de “ansiklopedizm” dediğimizde, bu tür insanlar aklımıza gelir.
Ansiklopedizmle Bir Gece
Bir gece, hadi biraz daha mizahi bir gözle bakalım: Diyelim ki bir arkadaşım doğum günü partisi veriyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde, biri “Bence tam şu şarkıyı çalmamız lazım!” diyor. Ben de hemen devreye giriyorum.
Ben: “Bunu çok seversin aslında, çünkü bu şarkı… Fransızca bir deyişten alıntıdır. O da şundan gelir…”
Arkadaşım: “Dostum, sadece şarkıyı açsan yeterdi!”
Evet, işte bu “şeytan tüyü” diyebileceğimiz ansiklopedik bilgi akışı. Sürekli bilgi paylaşma eğilimi, her konuyu derinlemesine tartışma, bambaşka bir dünyanın kapılarını aralama isteği. Tam anlamıyla ansiklopedizm işte!
Ansiklopedizm ve İnsan İlişkileri
İzmir’de dostlarım, genelde “Ah, işte bu, İzmirliler!” diyerek başlarlar ama öyle ki bazen bir anlaşırsınız, bazen de gerçekten kimse kimseyi anlamaz. Ama ansiklopedizm durumu, insan ilişkilerinde şu şekilde kendini gösterir:
Birinin konuyu derinlemesine açmaya başlaması, çok ilginç bir hikâye gibi gelse de, sonunda insanları sıkabiliyor. Hani, bu tip insanlar varsa etrafınızda ve her fırsatta bir şey anlatıyorlarsa, bunlar ansiklopedizm moduna girmiş demektir. Yani, her detayda bilgi sahibi olup, bunu anlatmak zorundadırlar. Ya da işte, sadece göstermek için anlatırlar, “Ben de bir şeyi bilirim” havası yaratırlar.
Arkadaşım: “Sen ne kadar bildiğini gösteriyorsun ya… Cidden, bravo!”
Ben: “Evet, bildiğimi gösteriyorum, farkında mısın?”
Sonuç
Ansiklopedizm, bilgiye olan tutkunun, merakın ve bazen fazla bilginin başkalarına sürekli gösterilme isteğiyle ilgilidir. Bazen kafa karıştırıcı olabilir, bazen de bir insanı sıkabilir. Ama sonuç olarak, bilgi paylaşmak, sürekli öğrenmek ve başkalarına gösterme arzusu, insanları birer ansiklopedik kişilik hâline getirebilir. Yani, eğer arkadaşlarınız arasında sürekli her konuda bilgi akışı yapıyorsanız, ansiklopedizmle ciddi bir ilişkiniz olabilir.
İzmirli bir genç olarak, her zaman merakla öğrenmeye ve paylaşmaya devam!